3 Eylül 2013 Salı

İnsan hakları, ama kimin için?

İnsan hakları, ama kimin için?




Muhalefet ve suçlama, kimi zaman “kendini temize çıkarma” yolu olarak kullanılır. Bu yöntemi kullananlar, karşı tarafı suçlayarak dikkatleri üzerlerine çeker ve kendilerini aklarlar. Devlet idarelerinde bilinen yöntemdir bu. İktidarların çok şey yapması ama hatasız olması gerekir. Oysa muhalif sesler, tek bir gerekçeyi karşı tarafa karşı kullanabilirler. Bu, kendilerini güçlü, karşı tarafı ise güçsüz göstermenin en bilindik yoludur.

Şimdi, sürekli “insan haklarını” diline dolayan Avrupa’nın yukarıdaki yöntemi nasıl kullandığından biraz bahsedeceğim:

Somali İngiliz sömürgesiydi. 1960’da bağımsızlığını ilan etti. Tüm yakın tarih kitapları size bunu söyler. Oysa bu doğru değil; Somali hala İngiliz sömürgesi. Somali’nin şu an neredeyse bütün kaynakları İngilizler ve bazı Avrupalılar tarafından başka hiçbir ülkeye kaptırılmayacak bir agresiflikle kullanılıyor. Hali hazırda kaynakları Avrupa tarafından kullanılırken, ülke, dünyanın en aç ülkeleri sıralamasında Sudan’dan sonra ikinci sırada. Somali’de her 6 dakikada bir çocuk açlıktan ölüyor.

Bir başka Afrika ülkesi, Sierra Leone. Dünyanın en kıymetli elmas, altın ve titanyum madenlerine sahip ülke, dünyanın en yoksul ülkesi! Hasta ve sakat bile olsalar elmas madenlerinde çalışmak zorunda kalan işçilerin günlük ücretleri 30 cent. Belçikalı dünyanın en ünlü elmas firması ise Sierra Leone’den yılda bir milyon karatlık elmas çıkarıyor ve bunu milyonlarca dolara satıyor. İnsan, elmastan daha ucuz öyle değil mi?

Yazının devamı için --->>> İnsan hakları, ama kimin için?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder