Suriye: hangi silah hangi yanlış ellerde? ......
Defalarca seyrettim Suriye’deki çırpınan çocukların görüntülerini. Anlamaya çalıştım, ruh sahibi bir insan buna nasıl izin verebilir? Sonra dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen seslere, analizlere, yorumlara kulak verdim. Kimi için dehşet vericiydi. Fakat kimi önem bile vermiyordu. Ortadoğu’ydu nasılsa. Orada Müslümanlar hep ölürdü zaten... Çocuktu, kimyasal silahtı ne fark ederdi ki?
İnsanlığı tüketmek zordur. İnsanlığın tükenmesi için önce nefret gerekir. Nefret ise kolaydır. “Nefret et, kendini koru”; “nefret et, dinini koru”; “nefret et, soyunu koru”; “nefret et, karşındakini ez ve güçlen”... Ve insanlık tükenir. İnsanlık tükendiğinde ise, alabileceğiniz tedbir çok azdır. Çırpınan çocuklara bakar durursunuz... Tıpkı bütün dünyanın şu anda Suriye’ye bakıp durduğu gibi...
Kimyasal silah, Suriye trajedisinin korkunç bir parçası. Fakat bu trajedi yüz binden fazla kişinin öldüğü ülkede üç yıldır yaşanıyor. Kırmızı çizgi aşılalı bir hayli zaman geçti. Kimyasal silah kullanımı elbette insanlık suçu. Fakat üç yıldır bombalanan evlerde de çocuklar, siviller öldü. Bombalı katliamlara alıştık mı yoksa? Onlar insanlık suçu değil de, artık hayatımızın bir parçası mı?
Yazının devamı --->>> Suriye: hangi silah hangi yanlış ellerde?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder